Gölgesiz ölüm

FAS

Fas’ın Marakeş kentindeki bu mezarlığı gördüğümde aklımdan geçen ilk şey, “Bu kadar büyük bir mezarlığı, bu kadar çok ölümü fotoğraf karesine sığdıramam ki” oldu. Şaşkınlığım çok büyüktü. Gördüğüm ve hatta görebileceğim en uçsuz bucaksız ölüm tarlası ile karşı karşıyaydım.

Okyanus kıyısında bir yamaçta binlerce mezar… Beyaz, çöl sarısı, mavi renkte mezar taşları göz alabildiğine uzanırken bu mezarlığı bildiklerimden daha çarpıcı yapan uçsuz bucaksız gibi gözükmesi değil, bildiğimin aksine gölgesiz bir ölümle karşılaşmamdı.

Benim ülkemde servilerle dolu mezarlıklar ölümü olduğu kadar biraz da huzuru çağrıştırırlar. Mezarlar üzerine vuran uzun servilerin gölgeleri hüzün ve acıyla gelenlere sığınak olur. Gölgeler ölümü gizler.

Aynı dinin ölüme daha güneşli baktığı Fas’ta ise binlerce mezarın üzerinde hiç gölge yok. Güneş bir engelle karşılaşmadan mezarlara vuruyor. Ölüm acısı ile güneşin sıcaklığı birbirine karışırken, gölgesiz ölüm karşısında huzur o kadar uzak ki…

Belki de servilerin gölgesine sığınırken bizim yaptığımız kendimizi kandırmak. Dışarıdan bakanlar için servilerin altında hüzünlü ama huzurlu ve gölgeli bir hava vardır. Ya mezarlığa sonsuza kadar bir sevenini bırakmış olanlar? Onların hayatının üzerine servilerin değil ölümün gölgesi düşer ve o gölge bir daha asla kalkmaz.

Ölümün olduğu yerde ağaç olsa da olmasa da gölge vardır.

%d blogcu bunu beğendi: