Kadının ters bir S’yi andıran duruşu, kollarının gergin hali, evin verandasındaki devrik tabure ve fotoğraftan yayılan çaresizlik…Her şey kadının düştüğünü ispat etmeye çalışıyor gibi.
Evden hızla fırladı, tabureyi devirdi, koşar adım uzaklaşmaya başladı ve düştü. Belki ıslaklığını hala kaybetmemiş çamurumsu toprakta ayağı kaydı, belki de göremediğimiz, eteğinin örttüğü bir şeye takıldı.
Buraya kadar nerede ise bir komedi filminden bile bahsediyor olabiliriz. Çünkü düşene herkes güler. Kahramanlarının düşmediği bir komedi filmi yok gibidir. Sokakta önümüzde birisi düşerse güleriz. Ayıp olduğunu, yanlış olduğunu düşünsek bile güleriz. İnsaniyetten bir parça nasibimizi almışsak, düşeni kaldırmak için elimizi uzatırken diğer elimizi de ağzımıza götürürüz, güldüğümüz anlaşılmasın diye.
Ya düşen? Ola ki düşmekle bir yeri acıdıysa bile, acısını unutur çünkü gülen gözlerin üzerinde olduğunu bilir. O da zamanında düşen birilerine gülmüştür. Belli etmez acısını, sıkıntısını. Gülenlere kızsa daha da kötü duruma düşeceğini düşünür, sahte bir gülümseme ile kendisine gülenlere katılır. Üzerinde bakan gözler olduğu sürece insanın düşme özgürlüğü bile yoktur.
Bu kadında gözümüzün önünde olduğuna göre düşme özgürlüğüne sahip değil. O da yerinden kalkmalı ama fotoğrafa girip bu kadını yerinden kaldırma imkânımız yok. Bir an önce kalkmasını bekliyoruz.
Her şey bildiğimizi sandığımız gibi gözükse de tek bir eksiğimiz var, yüzünü görmüyoruz. Ya çoğu düşen insan gibi kadın gülmüyor da ağlıyorsa? Gergin kolları kalkmak için değil dünyaya dayanmak için gerilmişse, gücü tükenmişse?
Gülüp de sahte bir el uzatmaktansa, bırakalım yerde kalsın. Bazen düştüğünde insan orada kalmak ister. Düşmek her zaman kaybetmek değil bazen nefes almaya fırsattır. Sadece irtifanızı azaltır, bir nefes molası açarsınız yaşamaya.
Kalkmak isteyen nasıl olsa kendisi kalkar. Gülerek ya da ağlayarak fark etmez. Zamanı gelince kalkar, yeter ki gülen gözlerimizle nefes molasına karışmayalım. O yüzden iyisi mi karenin devamını beklemekten vazgeçin. Kafanızı başka bir yöne çevirin ve düşen kadını rahat bırakın…
(Fotoğraf Sevgili Güzin Tekeş’in önerisi ile Forest Gump filminden alınmıştır)