Şimdiyi ıskalarsan geçmişinde boşluk oluşur

Trabzon’daki Sümela Manastırı’na ulaşmak için tepeye doğru nefes nefese tırmanırken, yol üzerinde karşıma çıktı bu ağaç kökleri. Birbirine dolanmış kökler, toprağa bağladıkları ağacın da neredeyse 1700 yıllık manastır ile aynı yaşta olduğunu düşündürüyordu.

O kadar yaşlı bir ağacın olması mümkün müydü? Yüzlerce yıllık yaşı olan bir ağaç neye benzerdi? Cinsi neydi? Çam mı meşe mi yoksa başka bir tür mü?

Ben de bilmiyorum. Çünkü Trabzon’dan döndükten sonra bu fotoğrafa bakınca ağacı hatırlamadığımı daha doğrusu görmediğimi fark ettim çünkü ağaca hiç bakmamıştım. Bir an önce Sümela Manastırı’na varmaya çalışırken sadece köklere baktığımı, bakarken de kendi köklerim ve geçmişim ile ilgili düşüncelere daldığımı hatırladım.

Geçmişin azameti ile geleceğin sürprizleri arasında salınırken ağacın yani şimdinin yanından öylece geçip gitmişim.

Anladım ki “Şimdi”yi ıskalayınca insanın “Geçmiş”inde bir boşluk oluşuyor, o boşluğu da şimdi değil “Gelecek”te anlıyorsun.

Gelecekte tekrar Trabzon’a giderek, tam o ağacın yanından geçerken “Şimdi” diyerek ağaca bakıp geçmişimdeki boşluğu onarmaya çalışabilirim ama bu mümkün mü ki? Bilmiyorum ama bu fotoğrafı çekmemiş olsaydım, çektikten sonra basmasaydım, bastıktan sonra da bakmasaydım bu boşluğun hiç farkına varmayabilirdim. Bunun için de çok geç. Bir kere gördüm ve hatırladım.

Belki de geçmişimdeki boşluğu yaratan “şimdiyi ıskalamak” değil, “şimdiyi ıskaladığımı hatırlamak”tı…

 

Yasak ve tehlikelidir

Beyoğlu tramvaylarının olmazsa olmazı, çocuklardır. Tramvayın peşinden hızla koşup, neşe içinde bağırarak, korkusuzca tramvaya asılırlar. Arada bir “İnin aşağı. Yasak” diyenler çıksa da çocuklar aldırmaz.

Bu delikanlı ise artık tramvaya asılma yaşını geçmiş, merdivenlerde oturuyor. Çocukluğun cesareti gençlikle katlanırken, merdivenlerdeki oturuşu evinde hatta odasındaymışçasına rahat görünüyor. Hıza katılıp, yanından geçtiklerini – yanından geçenleri seyrediyor.

“Asılmak yasak ve tehlikelidir” uyarısına da arkasını dönmüş. Hoş, uyarı ona değil zaten, tramvaya asılanlara. “Elbette merdivenlere oturmak da yasak. Yazılı uyarıya gerek mi var?” diyen kuralkoyucular, her şeyi kurallara bağlamaya çalışırlar ama mutlaka bir boşluk bırakırlar.

Ve isyan, boşluk affetmez! Bazen neşeyle tramvaya asılır, bazen korkusuzca merdivenlerde oturur.

%d blogcu bunu beğendi: