“Yaz geçer” demiştim sana…

3 Eylül 2012

Yaz başıydı gittiğinde, ardından,
Senin için üç lirik parça yazmaya karar vermiştim.
Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.
Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.

Kendime beyaz bir hırka aldım. “Daha dün geldi. Sezon ürünü olduğu için biraz pahalı ama size çok yakıştı” dedi tezgâhtar kız. Umursamadım söylediklerini. Öylesine dinlerken sadece hırkayı torbaya koymak istediğinde konuştum. “Şimdi giyeceğim” dedim. Şaşırdı, “Biraz sıcak değil mi ?” dediğinde gülümseyerek yanıt verdim. “Bugün 1 Eylül, yaz bitti. Farkında değil misiniz?”

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgâr gibi geçmişti Mayıs.
Seni bir şiire düşündükçe
Kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi
Uçucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma.

Bir önceki yaz defalarca gittiğimiz kumsala gittim. Hasır bir şemsiyenin altında beyaz hırkamla oturdum. Hasırın aralıklarından sızan güneş ısıtsa da yakmıyordu. Terlediysem bile hissetmedim.  Eminim ki mayolarıyla oturanlar bana garip garip baktılar. Oysa garip olan ben değil onlardı çünkü yazın bittiğinin farkında değildiler.

‘Eylül’de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen’ notunu buldum kapımda.
Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve 16.04’tü onu bulduğumda.
Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran zamanı

Ne tezgâhtar kız ne de kumsaldakiler belli ki takvime bakmıyorlar. Onlara göre yazın son günleri yaşanıyor. Bana göre ise yaz bitti. Çünkü ilkokulda Hayat Bilgisi dersinde öyle öğrettiler.

Yaz: Haziran – Temmuz – Ağustos.

Güz: Eylül – Ekim – Kasım

Ben bu mevsimi güz diye öğrendim. Niye güze sonbahar diyerek, bahara benzetmeye çalıştılar ki?

Gittin. Koca bir yaz girdi aramıza. Yaz ve getirdikleri. 

Döndüğünde eksik, noksan bir şeyler başlamıştı.
Sanki yaz, birbirimizi görmediğimiz o üç ay,
Alıp götürmüştü bir şeyleri hayatımızdan, olmamıştı, eksik kalmıştı. 

Döndün ama dönüşün bana denk gelmedi. Gülerek, “Bak havalar hala güzel. Hala deniz mevsimi. Yaz bitmeden geldim sana” dedin ama 1 Eylül’dü ve benim için yaz bitmişti. Net adamım ben. Ya varsındır ya yoksundur. Ya seviyorumdur ya sevmiyorumdur. Ya tamızdır ya da hiçizdir. Eksiklikle yaşayamam çünkü net adamım ben. 1 Eylül’de güz başlar. Hayat Bilgisi Dersi’nde bana böyle öğrettiler.

 Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz

“Yaz geçer” demiştim sana. Geçti. “Altı üstü 3 ay nedir ki?” demiştin. “3 ayda önce eksiliriz, sonra tükeniriz” dediğimde inanmamıştın bana. Her aşk eksilir. Tehlike aşkın eksilmesi değil eksilen yerin aşıklar tarafından boş bırakılmaya devam etmesidir. Çünkü aşk fena halde doğaya benzer ve doğa boşluk kabul etmez.  Her zaman yeni bir aşk, yeni bir ten doldurmaz eski aşkın eksilen yerlerini. Bazen eksilen yerlere simsiyah bir boşluk dolar ki, işte o zaman o aşk bir kara delik gibi içine çöker.

Kış başlıyor sevgilim
Hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor
Bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan
Oysa yapacak ne çok şey vardı
Ve ne kadar az zaman
Kış başlıyor sevgilim
İyi bak kendine

Tezgâhtar kıza, kumsaldakilere ve sana göre güze sarkan, bitmeyen bir yazın içindeydik. Ama bana göre bırak güzü Eylül’den kışa giriyorduk. Gidişin hayat netliğimi bozdu ve güze denk gelen dönüşün onarmadı bendeki seni. Artık takvimlerimiz tutmuyor çünkü zamanlarımız ayrıldı. Baksana 1 Eylül’de yazdığım mektubu ve çektiğim fotoğrafı bile 3 Eylül’de gönderiyorum sana ki asla böyle bir şey yapmazdım eskiden. Takvim bir kere sekmeye görsün, bir daha tutmaz sevgilim. “Yaz geçer” demiştim sana sevgilim. Hasırın aralıklarından süzen güneşe aldanma, yaz geçti…

Gittin. Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza.

 

Not: İtalik yazılan bölümler, Murathan Mungan’ın “Yaz Geçer” isimli şiir kitabının açılışındaki “Yalnız bir Opera” şiirinden alınmıştır.

Fotoğrafını kullandığım Sevgili Gürhan Dikmen’e sonsuz teşekkürlerimle…

Comments

  1. Yaz geçer güz gelir. Sonbahar deyip de baharlaştıranların densizliğine inat güze güzelleme yazana selam olsun. Tek şikayetim var, ya da hayır… pek çok şikayetimden biri de değişen zamanlara dair,, hırkalar diyorum. Hırkalarımız kalmadı bizim. Hırkalar da var da belki, onları giyecek güz kalmadı yaz-kış hükümranlığında. Doğa boşluk sevmez doldurur. Kalp de. Yazarsın geçer. Yüreğine sağlık.

  2. şükran says:

    harika…

  3. Pakiz says:

    Yaz geçer…Takvimler tutmasa ne yazar! Yine de geçer…Hiçbir yaz aynı şekilde geçmez, aynı kelimeler olsa bile…

Trackbacks

  1. […] Kaynak: “Yaz geçer” demiştim sana… […]

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: